Kemik Erimesi (Osteoporoz)

Kemik Erimesi (Osteoporoz) Nedir? Osteoporoz kemiklerin zayıf ve kırılgan hale gelmesine yol açar. Düşüldüğünde ya da çok ufak bir çarpmada bile bükülme ve hatta öksürük sonucu kırıklara bile sebep olabilir. Bu hastalığa bağlı kırıklar daha çok kalçada, bilekte ve omurgada görülmektedir.

Kemik durmaksızın yenilenen canlı bir dokudur. Yeni kemiğin oluşumu yıkılan eski kemiğe yetişemezse osteoporoz meydana gelir.

osteoporoz kemik erimesi

BELİRTİLERİ

Erken safhalarında kemik kaybının belirtisi yoktur. Kemikler osteoporoz tarafından zayıfladığında görülebilecek belirtiler şunlardır:

  • Omurun kırılmasından ya da çökmesinden dolayı oluşan sırt ağrısı
  • Boyda kısalma
  • Kambur durma
  • Kemiğin beklenenden çok daha kolay kırılması

Eğer erken menapoza girdiyseniz, birkaç ay kortikosteroid kullandıysanız ya da aile geçmişinizde kalça kırığı olan varsa doktorunuza görünmeniz faydalı olacaktır.

KEMİK ERİMESİ NEDENLERİ

Kemikleriniz sürekli yenilenme halindedir. (yeni kemik yapılır ve eskisi yıkılır) Gençken vücudunuz kemik yapımınız, kemik yıkımınızdan daha hızlıdır ve kemik kütleniz artar. Çoğu insanın kemik kütlesinin en fazla olduğu yaş yirmili yaşların başıdır. İnsanlar yaşlandıkça, kemiğin yıkımı yapımından daha fazladır.

Kemik erimesinin gelişme olasılığı, gençken ne kadar kemik yoğunluğuna sahip olduğunuza kısmen bağlıdır. Kemik kütleniz ne kadar fazlaysa, kemiklerinizde erime olma olasılığı o kadar azdır.

RİSK FAKTÖRLERİ

Bir dizi faktör osteoporoz olma olasılığını arttırabilir, bunlardan bazıları; yaş, ırk, yaşam tarzı, tıbbi durumlar ve tedavilerdir.

Değişmez Riskler

Kemik erimesi için bazı risk faktörleri sizin kontrolünüz dışındadır, bunlar:

  • Cinsiyetiniz: Kadınlarda osteoporoz gelişme olasılığı erkeklere göre daha fazladır.
  • Yaş: Yaşlandıkça osteoporoz olma riskinizde artar.
  • Irk: Beyaz ya da Asya kökenliyseniz osteoporoz olma olasılığınız daha fazladır.
  • Aile geçmişi: Kemik erimesi olan ebeveyniniz ya da kardeşiniz varsa, sizde de bu hastalığın çıkma riski fazladır.
  • Vücut yapısı: Kendi yaşıtlarına göre daha ufak tefek olan kadın ve erkeklerde osteoporoz olma eğilimi fazladır çünkü normale göre daha az kemik yoğunluğuna sahip olabilirler.

Hormon Seviyeleri

Osteoporoz bazı hormonların vücutta az ya da fazla olmasından kaynaklanıyor olabilir. Bunlar;

  • Cinsiyet hormonları: Menopoz döneminde, östrojen hormonu salgısının azalması osteoporoz gelişmesine neden olan en büyük faktördür. Bayanlar bazı kanser tedavileri nedeniyle de östrojen seviyelerinde bir düşüş yaşayabilirler. Erkeklerde testosteron kademeli olarak azalır ve bazı prostat kanseri tedavilerinde testosteron harmanlarında azalma olabilir. Düşük cinsiyet hormonları kemikleri zayıflatma eğilimindedir.
  • Tiroit problemleri: Çok fazla tiroit hormonu kemik kaybına neden olabilir. Bu durum tiroit beziniz fazla aktifse ya da tiroit tedavisi nedeniyle fazla tiroit almanızdan kaynaklanabilir.
  • Diğer bezler: Osteoporoz aynı zamanda aşırı aktif paratiroit bezi ve böbrek üstü bezleriyle de ilişkilendirilmiştir.

Beslenme Faktörleri

Osteoporoz bazı beslenme farklılıklarında daha fazla ortaya çıkmaktadır;

  • Düşük kalsiyum alımı. Yaşam boyu kalsiyum eksikliği osteoporoz gelişiminde temel teşkil eder. Düşük kalsiyum alımı, azalmış kemik yoğunluğuna katkıda bulunur ve erken kemik kaybına sebep olup kemiğin kırılma riskini arttırır.
  • Yeme bozuklukları. Anoreksik kişilerde osteoporoz riski daha fazladır. Düşük gıda alımı, vücuda alınan kalsiyum miktarını azaltabilir. Kadınlarda anoreksiya, âdeti durdurabilir aynı zamanda da kemik güçsüzlüğüne sebep olabilir.
  • Gastrointestinal cerrahi. Mide ya da bağırsak ameliyatı olanlarda bir bölüm alınmışsa bu kalsiyumuda içeren besin maddelerinin emilimini azaltabilir.

Steroidler ve Diğer İlaçlar

Prednizon ve kortizon gibi kortikosteroid ilaçların uzun süre kullanılması kemiklerin yeniden yapılanma sürecini engeller. Osteoporoz bazı durumları önlemek ve bazı durumlarla mücadele etmek için kullanılan ilaçlarla da ilişkilendirilmiştir:

  • Depresyon
  • Reflü
  • Kanser
  • Felç
  • Organ nakli reddi

Yaşam Tarzı

Bazı kötü alışkanlıklar osteoporoz riskini arttırabilir, bunlar:

  • Hareketsiz yaşam tarzı: Zamanlarının çoğunu oturarak ve geçiren ve az hareket eden kişilerin, aktif olanlara göre osteoporoz olma riski daha fazladır. Vücut ağırlığının hissedildiği herhangi bir egzersiz türü riski azalmak için faydalıdır. Özellikle; koşma, yürüme ya da ağırlık kaldırma sağlıklı kemik oluşumu için yararlıdır.
  • Aşırı alkol tüketimi: Düzenli olarak günde ikiden fazla içki osteoporoz riskini arttırır çünkü alkol vücudun kalsiyumu emme özelliğini etkileyebilir.
  • Tütün kullanımı: Osteoporoz oluşumunda kesin rolü açıkça anlaşılmış değildir ancak tütün kullanımının bu hastalığın oluşumuna etkisi olduğu bilinmektedir.

KOMPLİKASYONLAR

Osteoporozun en ciddi komplikasyonları omurga ve kalça kırıklarıdır. Özellikler yaşlılarda düşme sonucu meydana gelen kalça kırıklıkları, postoperatif komplikasyonlara, sakatlığa hatta ölüme bile neden olabilir.

Bazı durumlarda düşünce omurga kırıkları bile oluşabilir. Omurganızı oluşturan kemikler kırılacak kadar zayıflayabilir buda sırt ağrısına ve kamburluğa neden olur.

TANI VE TEDAVİ

Kemik yoğunluğunuz düşük miktarda X-ray ışınları kullanılan bir cihaz (Kemik Dansitometre) yardımıyla ölçülebilir, buda kemiklerinizde bulunan mineral oranının bilinmesini sağlar. Bu ağrısız test sırasında, siz uzanırken tarayıcı vücudunuzun üzerinizden geçer. Çoğu durumda birkaç kemik kontrol edilir; genellikle kalça, el bileği ve omurga.

TEDAVİ VE İLAÇLAR

Erkeklerde ve bayanlara osteoporoz tedavisinde en çok yazılan ilaçlar bifosfonatlardır:

  • Alendronat  (Fosamax, Binosto)
  • Risedronat (Actonel, Atelvia)
  • İbandronat (Boniva)
  • Zoledronik asit (Reclast, Zometa)

Yan etkileri;

  • Bulantı
  • Karın ağrısı
  • Yutma zorluğu,
  • Yemek borusunda iltihaplanma riski
  • Yemek borusunda ülser oluşma riski

Bu ilaçların uygun şekilde kullanılması durumunda yan etkilerin görünme olasılığı azalır. Bifosfonatların enjeksiyonla alınması mide bulantısı yapmaz. Uzun süren bifosfonat terapisi nadir görülen uyluk kemiğinde kırılma ve hatta kopma vakalarında görülmektedir. Bifosfonatların potansiyel olarak alt çene kemiğine etki ettiği de görülmektedir. Çenedeki kemik dokunun ölümü genelde diş çekiminden sonra nadir olarak görülebilir. Bifosfonat tedavisine başlamadan önce diş kontrolü yaptırılmalıdır.

Hormona Bağlı Tedavi

Menapoz sonrası östrojen kullanımı kemik yoğunluğu için yararlı olacaktır. Fakat östrojen tedavisi bayanlarda kan pıhtılaşma, rahim kanseri, göğüs kanseri ve olası kalp krizi risklerini doğurabilir.

Raloxifen(Evista), östrojenin yararlı özelliklerini menapoz sonrası dönemde kemik yoğunluğu üzerinde gerçekleştirip östrojenle ilgili olan riskleri meydana getirmeyen bir ilaçtır. Hatta bu ilacın kullanımı göğüs kanseri riskini azaltabilmektedir. Menapoz dönemindeki ateş basması sıklıkla görülen bir yan etkisidir. Bu ilaç aynı zamanda kanın pıhtılaşması riskini de azaltabilir.

Erkeklerde osteoporoz yaşa bağlı olarak testosteron hormonunun azalmasıyla meydana gelebilir. Testosteron takviyesiyle kemik yoğunluğu arttırılabilir.

Eğer bünyeniz osteoporoz tedavisinde sık kullanılan ilaçları kaldıramıyorsa ya da yeterince işe yaramıyorsa doktorunuz şunları önerebilir:

  • Teriparatit(Forteo): Paratiroid hormonunun recombinant halidir ve osteoporozda kullanılır. Yeni kemik büyümesini uyarır. Deri altından enjeksiyonla verilir. Bu tedaviden 2 yıl sonra başka bir osteoporoz ilacı kullanılarak yeni kemik büyümesi devam ettirilir.
  • Denosumab(Prolia):Bifosfonat ile kıyaslandığında bu ilaç da kemik yoğunluğu açısından benzer ya da daha iyi sonuç vermektedir. Kemiğin yeniden modellenmesi sürecinde farklı bir yol izler. Denosumab her altı ayda bir deri altından verilir. En çok görülen yan etkileri sırt ve kas ağrısıdır.

YAŞAM TARZI

Aşağıdaki öneriler osteoporoz riskini azalmaya yardımcı olabilir:

  • Sigara kullanmayın: Sigara içmek kemik kaybını arttırır. Bayanlarda vücutta üretilen östrojen seviyesini ve bağırsaklardaki kalsiyum emilimini azaltarak kemik kaybını arttırır.
  • Aşırı alkol kullanmaktan kaçının: Günde birden fazla alkolik içecek tüketmek kemik oluşumunu ve yapısını değiştirebilir ve vücudun kalsiyum emilim fonksiyonunu azaltabilir. Etki altında olma durumu düşme riskini arttırır.
  • Düşmemek için önlemler alın: Kaydırmaz tabanlı hafif topuğu olan ayakkabıları tercih edin. Evdeki elektrik kablolarını ve kaygan yüzeyleri kontrol edin. Odalarınızı aydınlık tutun. Duşun yakınına tutunabileceğiniz tutamak yerleştirin. Yatağınız kolayca yatıp kalkabileceğiniz konumda olsun.

ÖNLEMLER

Hayatınız boyunca kemiklerinizi sağlıklı tutmak için gerekli üç faktör şunlardır:

  • Yeterli miktarda kalsiyum
  • Yeterli miktarda D vitamini
  • Düzenli egzersiz

Kalsiyum

18 - 50 yaş arasındaki kadın ve erkekler günde 1000 miligram kalsiyuma ihtiyaç duyarlar. Kadınlar 50 yaşına, erkeklerse 70 yaşına geldiklerinde bu günlük ihtiyaç 1200 miligrama çıkmaktadır. İyi kalsiyum kaynakları şunlardır:

  • Düşük yağlı süt ürünleri
  • Koyu yeşil yapraklı sebzeler
  • Somon ya da sardalye
  • Soya ürünleri
  • Kalsiyumla zenginleştirilmiş tahıllar ve portakal suyu

Beslenmenizde yeteri kadar kalsiyum alamıyorsanız, kalsiyum takviyesi alın. Fakat çok fazla kalsiyum alımı da kap rahatsızlıkları ve böbrek taşı gibi problemler doğurabilir. 50 yaş üstü için günlük kalsiyum alımı maksimum 2000 miligram olmalıdır.

D Vitamini

Vücudunuzun kalsiyumu emmesi için D vitamini gereklidir. Birçok kişi güneş ışığından D vitamini ihtiyacını karşılar fakat evden çıkmıyorsanız, cilt kanseri riskini azaltmak için sürekli güneş koruyucusu sürüyorsanız ya da yüksek enlemlerde yaşıyorsanız güneş ışığı iyi bir kaynak olmayabilir.

Bilim adamları henüz en uygun D vitamini dozunu tam olarak bilememektedir. Yetişkinler gıda ya da takviye yoluyla, günlük minimum 600-800 uluslar arsı birim (IU) D vitamini almalılardır. Kanınızda D vitamini seviyeniz düşük ise doktorunuz daha yüksek dozlar önerebilir.

Egzersiz

Egzersiz gençlikten itibaren düzenli yapıldığı zaman güçlü kemiklere sahip olmanıza ve kemik kaybının azalmasına sebep olur.

Güç arttırıcı antremanları vücut ağırlığının kullanıldığı antremanlarla birlikte yapın. Güç arttırıcı antremanlar kaslarınızı ve kol-arka omur kemiklerinizi güçlendirmeye yarar. Vücut ağırlığının kullanıldığı antremanlar(koşmak, yürümek, tırmanma, kayak yapmak)daha çok bacak kemiklerinize, kalçanıza ve bel omurlarınıza etki edecektir.

Yüzmek, bisiklete binmek ve spor aletleri ile çalışmak iyi bir cardio antremanı olabilir. Fakat etkileri çok olmayacağından kemik sağlığı için koşmak, yürümek kadar iyi değildir.

Bu hastalık hakkında hiç soru sorulmamış. İlk soruyu sorarak herkese öncülük etmek ister misin?

Birçok kişi farklı hastalıklarda deneyimlerini Motivolog'da paylaştı.

Hadi sende sorunu sor ve daha çok kişiye ulaşmamıza yardımcı ol.
DMCA.com Protection Status