Alkol 40'lı yaşlarda neden daha kötü etkiliyor?

40'lı yaşlarınıza geldiğinizde şişe dibi gibi görünen okuma gözlüklerine gereksinim duymak epey normaldir; ancak şarabınızı yudumlarken şişenin dibini görmeseniz daha iyi olabilir

Alkol 20'li ve 30'lu yaşlara göre 40 ve 50'li yaşlardaki insanları daha fazla vuruyor. Bunun arkasında vücut düzeninden beyin hassasiyeti ve karaciğer fonksiyonlarına, yaşla gelen değişiklikler bulunuyor. Yaşam tarzı da önemli etmenlerden biri. Diğer yandan insanların ister reçeteli ister reçetesiz olsun, yaşla birlikte daha fazla ilaç alması rahatsız edici hatta tehlikeli içki-ilaç etkileşimlerine neden olabiliyor.

Pennsylvania Üniversitesi Perelman Tıp Fakültesi'nden psikiyatri profesörü David W. Oslin, The Wall Street Journal Türkiye'de yer alan habere göre, "Alkolün tüm etkileri yaşla birlikte adeta güçleniyor. Bırakmak da, akşamdan kalmalık da daha zor hale geliyor." diyor.
 

İçme sıklığı azaldıkça dayanıklılık da düşüyor

 
Bunun nedenlerinden biri de, 40'lı ya da daha ileri yaşlardaki insanların 20 ve 30'lu yaşlardaki kadar çok ya da aynı sıklıkta içki içmeye devam etmemesi ve bunun da toleransı düşürmesi. Rutgers Üniversitesi'nden Alkol Çalışmaları Merkezi yöneticisi Robert Pandina, "Daha fazla iş, daha fazla aile odaklı hale geliyorsunuz," diyor. Pandina, genel tüketiminiz azaldığı için alkole daha hassas bir tepki verebileceğinizi söylüyor.

Bazıları ise yalnızca kırmızı şarap, tekila gibi belli içkilerin sorun yarattığını öne sürüyor. Doktorlar genel olarak bazı içkilerin insanları daha fazla sarhoş ettiği ya da daha kötü bir akşamdan kalmışlık etkisine neden olduğu yönünde çok az bilimsel kanıt olduğunu söylüyor. Ancak şu doğru ki insanlar herhangi bir yaşta şaraptaki sülfitler ya da tanenlere hassasiyet geliştirebiliyor. Dr. Pandina bunun da baş ağrısı ve mide bulantısına neden olabildiğini söylüyor. Amerika Aile Doktorları Akademisi başkanı ve kendisi de bir aile doktoru olan Reid Blackwelder, köpüklü şaraplar hatta viski ve kola gibi karışımlardaki karbonasyonun alkolün daha hızlı emilmesine neden olduğunu söylüyor.
 

Orta yaştakilerin yarısı düzenli içici

 
Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'nin 2011 Ulusal Sağlık Araştırması Anketi'ne göre, 45 ile 64 yaş arasındaki insanların yüzde 52'si "düzenli" olarak içki içiyor, bu da geçen yılda en az 12 adet içki içtikleri anlamına geliyor.
Vücudumuzun düzeni 30'lu yaşlarla birlikte değişmeye başlıyor. İnsanlar yaşlandıkça vücutlarındaki kas oranı düşerken yağ oranı artıyor. Diğer yandan yaşla birlikte vücuttaki toplam su miktarı düşüyor. Alkol yağ dokuya dağıtılmadığı ve vücutlarında daha az su bulunduğu için aynı miktarda içki içtiklerinde kanda dolaşan alkol oranı da daha fazla oluyor. Bu aynı zamanda kadınların alkolden erkeklere göre daha fazla etkilenmesinin de nedeni. Doktorlar içki sırasında bol bol su içilmesini tavsiye ediyor.

Alkolün küçük bir kısmı mide ve ağızda parçalanırken büyük kısmıysa 50'li yaşlarla birlikte değişmeye başlayan karaciğerde parçalanıyor. Yaşla birlikte büyüyen karaciğerin etkinliği ise azalıyor. Kan dolaşımı ve karaciğerin görevini yapmasını sağlayan hepatosit isimli hücrelerin sayısı düşüyor.

Belli enzim seviyeleri de dip yapıyor. Alkolü parçalayan alkol dehidrojenaz enzimi de bunların arasında. Bu enzimin seviyesi yaşları fark etmeksizin kadınlarda daha düşük. Ancak erkeklerde de 50 ile 60 yaşları arasında düşmeye başlıyor. Ayrıca kadınlarda menopozun yol açtığı hormonel değişimlerin de alkole hassasiyeti arttırdığına yönelik kanıtlar var.


DMCA.com Protection Status