Omurganın sessiz hırsızı; Osteoporoz
Osteoporoz (kemik erimesi) kemik kalitesi ve yoğunluğunun azalması ile kemiklerin kırılgan hale gelmesine neden olan bir sorundur.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından kemik taramasıyla kemik yoğunluğunun aynı yaş grubundaki normal değerlere göre 2,5tan fazla azalması olarak tanımlanan osteoporoz kırık oluşturmadığı sürece belirti vermez. Bilenenin aksine osteoporozun ağrı yapmadığını ve sessiz bir hırsız gibi kemikleri zayıflattığını söyleyen Liv Hospital Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Alpaslan Şenköylü Kemik erimesine bağlı kırık en çok omurgada görülür. İleri durumlarda hasta aksırınca bile omurgası kırılabilir diyor.
Osteoporoz tanısı riskli bireylerde yapılan DEXA testi taramasıyla konur. Risk faktörleri, ileri yaş, kadın cinsiyet, düşük kadınlık hormon seviyesi (menopoz veya yumurtalıkların alınması), ailede kemik erimesi öyküsü, sigara içme, yüksek düzeyde alkol kullanımı, D vitamin eksikliği, kötü beslenme, düşük vücut ağırlığı, ağır metaller (Kadmiyum), fosforik asit içeren içecekler olarak sayılabilir.
Osteoporoz varsa hapşırırken bile omurga kırılabilir
Kemik erimesine bağlı kırık en çok omurgada görülür. Omurgada çökme kırıklarına neden olabilir. Kemikleri zayıflatan bu sorun nedeniyle basit travmalarda bile omurlar kırılabilir. İleri durumlarda hasta aksırınca bile omurgası kırılabilir. Hastalarda en sık ortaya çıkan şikayet sırt ya da bel ağrısıdır. Oluşan kırıklar sonucunda oluşan bu ağrılar hastaların günlük yaşam kalitelerini oldukça etkileyebilir. Bazen çökme kırıkları sonucu olan ağrı hastayı çok rahatsız etmez ama sırtta oluşan kamburluk sonucu hasta doktora başvurur. Kamburluğun çok ilerlediği durumlarda başta solunum sistemi olmak üzere iç organlara olan baskı hastalarda farklı belirtilerin çıkmasına neden olabilir.
Tedavisi nasıl yapılıyor?