Sağlıklı kalp ve doğum için Türk yöntemi ‘Troia’
Türkiye’de kalp kapağı rahatsızlıkları yaşayan hastalar için tedavi seçeneği genellikle protez kapak oluyor. Kullanım süresi nedeniyle genç hastalarda metal kapak tercih ediliyor. Ancak kadınlarda en büyük sorun; hamilelikte ortaya çıkıyor. Kan sulandırıcı ilaçlar, hamileliğin getirdiği ekstra pıhtı riski; felç, kanama, hatta ölümle sonuçlanabilecek ciddi tablolara sebep olabiliyordu. Çoğu anne adayı ise kalp kapağında pıhtı oluştuktan sonra doktora başvuruyordu. Koşuyolu Kalp Eğitim Araştırma Hastanesi ekibi tarafından geliştirilen yeni ve güvenli bir tedavi protokolü ile bu riskler neredeyse sıfıra indirildi; 40 yıldır dünyada uygulanan yöntem değişti; artık yapay kalp kapağı takılan hastalar da güvenle anne olabilecek. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Özkan ve ekibi tarafından geliştirilen yeni protokolde, kullanılan kan sulandırıcı ilaçların veriliş süresi ve hızı değiştirildi; 8 yıl boyunca yapılan çalışmalara dahil edilen 28 hastada yüzde 100 başarı elde edildi; “Troia” adıyla literatüre geçen yöntem, Haziran’da Amerika Kardiyoloji Derneği’nin resmi dergisi Circulation’da yayınlandı.
Riskler sıfıra indi
Prof. Dr. Özkan ve ekibi bununla da kalmadı; kalp kapağı olan hastaların gebeliğinin ilk gününden takibe alındığı yeni bir çalışma başlattı. Bu programa dahil edilen hastalardan Zehra Köse (27), oğlu Furkan’ı 1.5 ay önce sağlıkla kucağına aldı. Prof. Özkan, “Biz yeni bir yöntem izledik. Eskiden, bu ilaçlar hastaya hızla ve yüksek dozda veriliyordu. Bu da damar tıkanıklığı beyin kanaması veya kalp krizine varan riskler doğuruyordu. Biz ‘dİlaçların dozunu 4’de 1’e indirdik, veriliş süresini de 1.5 saatten 6 ila 25 saate kadar uzattık. Bu şekilde bu riskleri yüzde sıfıra indirdik. Şimdi tüm dünya, kalp kapağı olan hamilelerdeki pıhtı tedavisinde Türk Troia protokolünü kullanacak” dedi.