Depresyon Nedir? Depresyon kalıcı bir üzüntü hissi ve ilgi kaybına neden olan tıbbi bir hastalıktır.Buna ek olarak depresyon, fiziksel belirtiler de gösterebilmektedir.
Ayrıca majör depresif bozukluk veya klinik bozukluk olarak da adlandırabilen depresyon; nasıl hissettiğinizi, nasıl davrandığınızı ve ne düşündüğünüzü etkilemektedir. Depresyon, duygusal ve fiziksel olarak çeşitli sorunlara yol açabilir. Düzenli olarak uğraştığınız günlük aktivitelerinizi yaparken çeşitli sorunlar yaşayabilir, ve depresyonun neden olduğu ruh hali yüzünden hayatı yaşamaya değer bulmayabilirsiniz.
Sadece bir bunalım krizi olmaktan çok daha öte bir rahatsızlık olan depresyon, aslında ne bir zayıflık ne de kolayca üstesinden gelebileceğiniz bir ruh halidir. Depresyon şeker hastalığı ya da yüksek kan basıncı gibi genellikle uzun süreli tedavi gerektiren kronik bir hastalıktır ve depresyona giren hastaların çoğu ilaç tedavisi, psikolojik danışmanlık ve diğer birçok tedaviyle birlikte bu ruh halinden kurtulup kendilerini daha iyi hissetmektedirler.
Depresyonun Belirtileri
Üzüntü ve mutsuzluk duygularını yoğun bir şekilde hissetmek, küçük ve önemsiz konularla alakalı olarak dahi oluşabilen sinirlilik hissi ve hayal kırıklıkları, normal aktivitilere yönelik ilgi ve zevk kaybı, cinsel isteksizlik, uykusuzluk veya çok fazla uyumak, iştahta oluşan değişiklikler (depresyon genelde iştahta azalma ve kilo kaybına yol açar ancak bazı insanlarda bunun tam tersi olarak yemek yeme isteği artar ve depresyonlu hasta kilo almaya başlar.), ajitasyon ya da yerinde duramama, sinirlilik ve öfke patlamaları, düşünmede, konuşmada ve vücut hareketlerinde yavaşlama, kararsızlık, dikkat dağınıklığı ve konsantrasyon eksikliği, yorgunluk, bıkkınlık ve enerji kaybı (kolaylıkla halledilebilecek olaylar bile büyük çaba gerektiriyormuş gibi görünebilir.), kendini değersiz hissetme ya da suçluluk duygusu, geçmişte yaşanılan başarısızlıklar üzerinde sabitlenme ya da bir şeyler iyiye gitmediği zaman kendinizi suçlama, düşünürken, bir olay üzerine yoğunlaşırken, karar verirken ve eskiye yönelik bir olayı hatırlamaya çalışırken zorluk çekme, sıklıkla ölümü ve kendini öldürmeyi düşünme, nedensiz başlayan ağlama nöbetleri, sırt ağrısı ya da baş ağrısı gibi açıklanamayan fiziksel sorunlar depresyonun başlıca belirtilerindendir.
Depresyonun Nedenleri
- Biyolojik farklılıklar.Depresyon hastalarının beyinlerinde fiziksel birtakım değişikliklerin olduğu gözlenmiştir. Bu değişikliklerin önemi hala belirsizdir, ancak belirtilerin sonunda depresyonu tanımlamaya yardımcı olabilir.
- Nörotransmitter maddeler. Beynin doğal bir biçimde oluşturduğu bu kimyasallar ruh haliyle doğrudan ilişkili olup depresyon oluşumunda da etkin bir rol oynamaktadır.
- Hormonlar. Vücut dengesinde değişikliklere neden olan hormonlar, depresyonu tetikleyebilmektedir.
- Genetik yatkınlık. Depresyon, aile bireyleri arasında daha önce görülmüşse, bu hastalığa o kişilerde daha sık rastlanır.
- Yaşam olayları. Sevilen bir yakının ölümü ya da kaybı, finansal problemler, aşırı stres gibi belli başlı olaylar depresyonu tetikleyebilir.
- Erken çocukluk dönemi travmaları
Risk Faktörleri
Depresyonun kesin nedeninin bilinmemesiyle birlikte, uzmanlar depresyon oluşumunu arttırabilecek ve depresyonu tetikleyebilecek belirli risk faktörleri tanımlamışlardır.Bunlar;
- Depresyonla genetik ilişkinin bulunması
- Cinsiyet, kadınlarda daha sık görülür
- Çocukken travmatik olaylar yaşamak
- Depresyon geçiren aile üyesine veya arkadaşa sahip olmak
- Sevilen bir yakınınızın ölmesi gibi stresli olaylar yaşamak
- Yeni doğum yapmış olmak (lohusa sendromu)
- Daha önceden depresyona girmiş olmak
- Kanser,diyabet,kalp hastalığı,alzheimer,HIV veya AIDS gibi ciddi hastalıklara sahip olmak
- Kendine güvenin azlığı, fazlasıyla bağımlı, kendini eleştiren ve kötümser bir kişiliğe sahip olmak
- Alkol, nikotin ve yasalara aykırı hapları kullanmak veya bu maddeleri aşırı tüketimek
- Uyku hapları veya ilaç tedavileri gibi belirli yüksek kan basıncı tedavisi görmek (durumunuzu etkileyebileceğini düşündüğünüz herhangi bir tedaviyi durdurmadan önce doktorunuzla konuşunuz.)
Depresyonun Komplikasyonları
Depresyon, kişilere ve ailelere büyük zararlar verebilen ciddi bir hastalıktır.Tedavi edilmeyen depresyon, yaşamın her alanını etkileyen duygusal ve davranışsal problemlere ve önemli sağlık sorunlarına neden olabilir.Depresyonla ilişkili komplikasyonlar;
- Alkol ve kimyasal madde istismarı
- Kaygı
- İş ve okul hayatında çeşitli problemler
- Ailesel çatışmalar
- İlişki kurmada güçlük
- Kendini sosyal hayattan soyutlama
- İntihara yatkınlık
- Kendine zarar verme
- Diğer tıbbı rahatsızlıklar sonucu erken ölüm
Depresyonun Teşhisi
Depresyon için tanı kriterleri :
- Yaklaşık her gün ve günün her saatinde görülebilen, kişinin kendini mutsuz, önemsiz ve değersiz hissetmesiyle oluşan depresif ruh hali (bu durum çocuk ve ergenlerde, sürekli sinirlilik ve huzursuzluk hali gibi görünebilir)
- Günlük aktivelere yönelik oluşan ilgi ve zevk kaybı
- Diyet yapılmaksızın gerçekleşen önemli kilo kayıpları ya da iştah artışı; hemen hemen her gün iştahta görülen değişiklikler (çocuklarda beklenilen kilo artışının olmaması depresyon belirtisi olabilir.)
- Uykusuzluk veya artan uyuma isteği
- Neredeyse her gün hissedilen aşırı yorgunluk ve enerji azalışı
- Aşırı ve yerli yersiz hissedilen suçluluk duygusu
- Karar vermede, düşünmede ve konsantre olmada problemler yaşama,
- Sık sık ölümü ve intiharı düşünme eğilimi
Depresyondan söz edilebilmesi için :
- Semptomlarınız karışık bölümler halinde değildir. Mania ve depresyon eş zamanlı olarak bipolar bozuklukla birlikte oluşabilir olmalı
- Semptomlar, iş ve okul hayatınızda, sosyal aktivitelerinizde veya insan ilişkilerinizde fark edilebilir düzeyde problem yaratacak kadar ciddi olmalı
- Semptomlar hapları kötüye kullanma, tedavi görme veya tiroit yetmezliği gibi başka şeylerin direk etkisi yoluyla olmamalı
- Semptomlar sevilen birini kaybettikten sonraki geçici üzüntü gibi durumlardan sonra oluşmamalı
Depresyon belirtilerine neden olan diğer durumlar :
- Uyum bozukluğu : Uyum bozukluğu, yaşantınızda zor ve ciddi bir durumla karşılaştığınızda verdiğiniz aşırı duygusal tepkidir. Bu bozukluk; duygu, düşünce ve davranışları etkileyebilen strese bağlı ruhsal bir hastalık türüdür.
- Bipolar bozukluk : Bu tür bir depresyon, ruh halinizin sürekli değişiyor olmasıyla karakterize edilir.Bipolar bozukluk ve depresyonu ayırdetmek çoğu zaman zordur, fakat doğru bir teşhis, uygun ilaçları almak ve uygun tedavi yöntemini belirlemek açısından önemlidir.
- Distimi : Distimi depresyonun daha az şiddetli ama daha kronik formudur.
- Lohusa sendromu(doğum sonrası depresyon) : Bu, yeni anne olan kadınlarda meydana gelir ve depresyonun en sık görülen tipidir.Genellikle doğumdan sonraki iki hafta ve altı ay arasında ortaya çıkar.
- Psikotik depresyon : Bu, sanrılar ve halüsinasyonlar gibi psikotik belirtilerin görüldüğü ciddi bir depresyon türüdür.
- Mevsime bağlı duygusal bozukluk : Bu türdeki depresyonlar, mevsimler değişikliklerle ilgilidir.
Depresyonun Tedavisi
Depresyonun çok sayıda tedavisi mevcuttur. İlaçlar ve psikolojik danışma ( psikoterapi ) çoğu insanın depresyon tedavisinde etkin rol oynamaktadır.
Bazı durumlarda, birinci basamak sağlık kuruluşlarında çalışan doktorlar da depresyon belirtilerini hafifletmek için ilaç verip reçete yazabilmektedir. Ancak birçok kişi ruh sağlığı ve hastalıkları konusunda uzmanlaşmış doktorlarla (psikiyatristler) görüşmeye ihtiyaç duyabilir. Genelde depresyon için en etkili tedavi yöntemi ilaç tedavisi ve psikoterapi kombinasyonudur.
Eğer ağır bir depresyon geçiriyorsanız, bir doktorun, sevdiğiniz bir yakınınızın veya velinizin, siz tekrar düzgün kararlar verebilecek kadar iyi oluncaya kadar, iyileşme sürecinizde size rehberlik etmesi gerekebilir. Depresyon belirtileri düzelene kadar ayakta tedavi programına katılmanız veya hastanede yatmanız gerekebilir.
Depresyon tedavisi çeşitlerine daha yakından bakmamız gerekirse;
1.İlaç Tedavisi
Antidepresan ilaçlar depresyonun tedavi yöntemlerinde sıkça kullanılmaktadır. Antidepresanların da birçok farklı çeşidi mevcuttur. Bunlar genellikle ruh halinizi değiştirmek için beyinde doğal olarak oluşan kimyasalları nasıl etkilediklerine göre kategorize edilir. Antidepresan çeşitleri :
- Selektif Seratonin Gerialım İnhibitörleri (SSRI) : Çoğu doktor depresyon tedavisine serotoninle başlamaktadır.Çünkü bu türdeki ilaçlar daha güvenlidir ve diğer antidepresan türlerine göre daha az rahatsız edici yan etkilere sahiptirler. SSRI'lar, Flooksetin (Prozac), Paroksetin (Paxil), Sertralin(Zoloft), Sitalopram (Celexa) and Essitaloprama (Lexapro).En sık görülen yan etkileri, cinsel isteksizlik ve geç boşalmadır.Diğer yan etkiler, sindirim sorunları,sinirlilik,huzursuzluk,baş ağrısı ve uykusuzluk gibi sorunları içerebilir.
- Seçici Noradrenalin Gerialım İnhibitörü (SNRI) : SNRI'lar Duloksetin (Cymbalta), Venlafaksin (Effexor XR).Yan etkileri SSRI'lar ile hemen hemen aynıdır. Bunlara ek olarak, bu ilaçlar artan terleme, ağız kuruluğu, hızlı kalp atışı ve kabızlığa neden olabilir.
- Norepinefrin ve Dopaminin Gerialım İnhbitörleri (NDRI) : Bupropion bu kategoriye girer. Bu ilaç cinsel yan etkilere neden olmayan az sayıdaki antidepresandan biridir. Ancak yüksek dozda Bupropion alınırsa, bu durum, nöbet geçirme riskini artırabilir.
- Atipik antidepresanlar : Burda bahsettiğimiz antidepresanlar diğer hiçbir kategoriye tam olarak uyum sağlayamadığı için ‘atipik antidepresanlar’ olarak adlandırılmıştır.Trazodon ve Mirtazapin de bu kategoriye girer.Her iki antidepresanın da sakinleştirici bir etkisi vardır ve genellikle akşamüstü alınır. Bazı durumlarda, bu ilaçlar uykuya yardımcı olmak için diğer antidepresanlara eklenir.Bu kategorideki ilaçların en yeni olanı Vilazodondur.Vilazodon’un cinsel hayatı etkileyen yan etkilerinin görülme sıklığı oldukça düşüktür. Vilazodon ile ilgili en sık görülen yan etkiler ishal, bulantı, kusma ve uykusuzluktur.
- Üç Halkalı(Trisiklik) antidepresanlar : Bu antidepresanlar yıllardır kullanılmaktadır ve genellikle yeni ilaçlar kadar da etkili olmuşlardır. Ama daha çok sayıda ve daha ciddi yan etkilere sahip olma eğilimi nedeniyle, eğer ilk olarak SSRI ilaçlarından birini denememişseniz, bir trisiklik antidepresan genellikle reçetelendirilmez. Yan etkileri ağız kuruluğu, bulanık görme, kabızlık, idrar retansiyonu, hızlı kalp atışı ve kafa karışıklığıdır. Trisiklik antidepresanların da iştah artışıyla birlikte kilo alımına neden olduğu bilinmektedir.
- Monoamin Oksidaz İnhibitörleri (MAOI) : MAOI'lar -Tranilsipromin (Parnate) ve Fenelzin (Nardil) gibi- genellikle diğer antidepresanlar işe yaramadıysa eğer son çare olarak reçete edilir.Bunun nedeni, MAOI ilaçlarının çok ciddi yan etkilere sahip olmasıdır.Ayrıca bu kategorideki ilaçlar SSRI ile birlikte alınamaz.
- Diğer ilaç tedavileri : Doktorunuz depresyon tedavisinde size başka ilaçlar da önerebilir. Bu ilaçlar; çeşitli uyarıcılar, ruhsal durum dengeleyici ilaçlar, sakinleştirici ilaçlar veya antipsikotik ilaçları içerebilir.Bazı durumlarda, doktorunuz daha iyi bir etki için iki veya daha fazla antidepresanı birlikte veya diğer ilaçlarla birleştirerek kullanmanızı önerebilir. Bu strateji, güçlendirme olarak bilinir.
2. Psikoterapi
Bir diğer önemli depresyon tedavi yöntemi de psikolojik danışmanlıktır.Psikoterapi, ruh sağlığı ve hastalıkları konusunda uzman biriyle, ruhsal durumunuz hakkında konuşarak gerçekleştirilen bir depresyon tedavisidir.Psikoterapi ayrıca; terapi, konuşma terapisi, danışmanlık ya da psikososyal tedavi olarak da bilinir.Bu konuşma seansları sayesinde, depresyonun ortaya çıkış nedenleri daha iyi anlaşılmaktadır.Buna ek olarak, bu seanslar sayesinde sağlıksız düşünce ve davranışlarınızı belirlemeyi ve bunları değiştirmeyi öğrenebilir, yeni ilişkiler ve deneyimler keşfedebilir, problemlerinizin üstesinden gelmenin en doğru yolunu bulabilir ve ilerleyen yaşantınız için gerçekçi hedefler belirleyebilirsiniz.Psikoterapiler, sizin kendinizi yeniden iyi hissetmenize ve hayatınızı kontrol altına almanıza yardımcı olarak mutsuzluk ve öfke gibi depresyon belirtilerini hafifletmenize olanak sağlar.
Depresyon üzerinde etkin birçok terapi yöntemi vardır.Örnek vermek gerekirse, ‘bilişsel davranış terapisi’ , en yaygın olarak kullanılan tedavilerden biridir. Bu terapi türü, negatif düşünce ve davranışlarınızı belirleyerek, bunların yerine sağlıklı ve pozitif düşünmenize ve bu şekilde davranmanıza yardımcı olur.Bu da başkalarının ne düşündüğünü önemsemeden, kendinizi nasıl iyi hissedecekseniz o şekilde düşünüp, bunu davranışlarınıza nasıl yansıtacağınız temeline dayanır.Bu sayede de istenmeyen bir durumla karşılaşıp, bu durumu değiştiremeyecek olsanız dahi, düşünme şeklinizi değiştirip olaylara daha pozitif bir yolla yaklaşabilirsiniz.Kişilerarası terapi ve psikodinamik psikoterapi de depresyon tedavisinde yaygın olarak kullanılan psikolojik rehberlik türlerindendir.
3. Electrokonvülsif Tedavi (EKT)
EKT terapisinde, beyinden elektrik akımları geçirilir.Uygulanan bu işlemin, beyindeki nörotransmitter madde miktarı seviyesini etkilediği düşünülmektedir.Birçok kişinin EKT’ye ve onun yan etkilerine sıcak bakmamasına rağmen, bu terapi diğer tedaviler işe yaramadığı zaman, genellikle, şiddetli bir depresyon anında bile büyük bir rahatlama sağlar.Bu terapinin depresyonu nasıl hafiflettiği hala belirsizdir.En sık görülen yan etkisi ise birkaç dakika ya da birkaç saat sürebilen bir kafa karışıklığıdır. Bazı insanlarda genellikle geçici bir hafıza kaybına neden olabilir.EKT genelde ilaçlarla tedavi edilemeyen ağır depresyonlarda ve intihara meyilli hastalar üzerinde uygulanır.
4. Hastane Tedavisi Programları
Bazı hastalarda depresyon o kadar ciddidir ki bir hastaneye yatırılma gerekebilir.Hastaneye yatırılma durumu, kendinize ya da başka insanlara zarar vermeye başladığınızda gerekli olabilir. Bu ve benzeri durumlarda bir hastanede psikiyatrik tedavi almanız ruh halinizi değiştirdiği kadar kendiniz sakin ve güvende tutmanıza yardımcı olabilir.
5. Depresyon için diğer tedaviler
Yukarıda bahsettiğimiz standart depresyon tedavileri sizde etkili olmamışsa, psikiyatristiniz diğer tedavilerden daha az olarak kullanılan yöntemleri denemeyi düşünebilir.
Vagus sinirinin uyarılması : Bu tedavi, bir ameliyatla takılan sinyal jeneratörü ile beyne ruhsal durum merkezlerini etkileyecek elektrik darbeleri gönderir.Bu yöntem, kronik depresyonu olan ve depresyon tedavisine karşı bağışıklık kazanmış hastalarda kullanılabilir.
Transkraniyal manyetik stimülasyon : Bu, beyin aktivitesini değiştirmek için güçlü manyetik alanların kullanıldığı bir tedavi yöntemidir. Transkraniyal manyetik stimülasyon antidepresanlara cevap vermeyen hastalar için diğer bir seçenek olabilir.