Çocuk felcinde Türkiye'de durum ne
Dünya Sağlık Örgütü Suriye'de patlak veren çocuk felci salgınının Ortadoğu'nun geneline yayılmasını önlemek için geniş kapsamlı bir aşı programı başlatırken, uzmanlar da ilk kez salgının Avrupa'ya da yayılabileceği uyarısında bulundu. Bu durum akıllara Türkiye'de de çocuk felci salgını olur mu sorusunu getirdi. Su ve besinlerle ağız yoluyla bulaşan hastalıkla ilgili Sağlık Bakanlığı açıklamalarda bulundu.
Bakanlık: "Paniğe gerek yok. Türkiye çocuk felcinden arındırılmış ülke sertifikasına sahip" dedi. İşte sağlık bakanlığı'ndan yapılan açıklamalar:
EN ETKİN YÖNTEM AŞILAMA
Çocuk Felci (poliomyelit) hastalığı, bu hastalıkla ilgili virüsün sebep olduğu ve hastalığa yakalanan bazı çocuklarda kalıcı felce yol açabilen bir hastalıktır. Hastalık etkeni virüs su ve besinlerle ağız yoluyla alınmaktadır. Hastalıktan korunmada en etkili yöntem aşılanmaktır.
"ÇOCUK FELCİNDEN ARINDIRILMIŞ BİR ÜLKEYİZ"
1988 yılında Dünya Sağlık Asamblesinde dünyadan çocuk felci hastalığının ve etkeni virüsün yok edilmesi kararı alınmıştır. Bu karar doğrultusunda başlatılan Eradikasyon Programı kapsamında yapılan aşılamalar sayesinde 1988 yılında 125 ülkede 350 bin çocuk felci hastası varken 2012 yılında sadece üç ülkede (Afganistan, Pakistan, Nijerya) bölgesel düzeyde 223 vaka görülmüştür.
SON ÇOCUK FELCİ VAKASI 1998 YILINDA GÖRÜLDÜ
Ülkemizde 1963 yılından beri çocukluk döneminde çocuk felci aşısı uygulanmaktadır. Ülkemizde son çocuk felci vakası 1998 yılında görülmüştür. Ülkemiz 2002 yılında Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi ile birlikte çocuk felcinden arındırılmış ülke sertifikası almıştır. Ülkemizde çocuk felci vakası bulunmamaktadır.
SURİYE'DEN GELENLERE EK AŞILAMA YAPILIYOR
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Suriyede Ekim ayı başından itibaren çocuk felci vakalarının görüldüğünü teyit etmektedir. Vakalar, Suriyenin güneydoğusunda Irak ile komşuluğu olan bir bölgede ortaya çıkmış olup, diğer bölgelerde şu ana kadar vaka tespit edilmemiştir. Ancak, Suriyedeki aşılama çalışmalarının son iki yıldır aksaması sebebiyle diğer bölgelerde de vaka ortaya çıkması muhtemeldir. DSÖ tarafından bu durum bir halk sağlığı acili olarak değerlendirilmekte ve hem Suriyede hem de bölgedeki diğer ülkelerde tedbir alınması gerektiği ifade edilmektedir.
