Karın Yağları Cinsler Arası Felç Yatkınlığı Farkının Sorumlusu
Orta yaşlı kadınlarfelce erkeklerden üç kat daha yatkındır.
Güncel bir araştırmada, 45–54 yaşları arasındaki kadınların felce erkeklerden üç kat daha yatkın olduğunun tespit edildi. Böylece, felç oranında cinsler arasındaki fark biraz daha büyüdü.
Aynı araştırmacılar, 1999-2004 yılları arasında yaptıklarıbir çalışma sonucunda, 45 ila 54 yaşlarıarasındaki kadınların, aynı yaş grubundaki erkeklere göre felceyatkınlıklarının iki kat fazla olduğunu bildirmişlerdi.
Bulgular akademik çevrelerde, orta yaşlı kadınların menopozdan önce kalp hastalığına karşı korundukları yönündeki yerleşik düşünce konusunda bir karışıklık doğurdu.
Peki, bu eğilimin arkasındaki etken nedir? Araştırmacılar,bu etkenin karın yağları olduğunu söylüyorlar. Güncel analizlerde, bel çevresindeki yağlanma dışında, felç risk faktörlerinin erkeklerde kadınlardandaha yüksek göründüğünü belirtiyorlar. Ve ekliyorlar: "Bizim hipotezimiz isediyabet, yüksek kan basıncı ve yüksek kolesterol gibi risk faktörlerinin felçriskini arttığı şeklindedir. Çünkü hepsi biraraya geldiğinde felç riskinioluştururlar.”
Orta yaş felci farklılıkları
Araştırmacılar yeni analizin, daha önceki çalışmada gözlenencinsler arasındaki farklılığın gerçek bir olgu mu, yoksa rastgele ortaya çıkanbir durum mu olduğunu tespit etmek için yapıldığını söylüyorlar. Bu nedenle,2005-2006 yıllarında gerçekleştirilen Ulusal Sağlık ve Beslenme anketine katılan 35-64 yaşları arasındaki 2 bin 136 kadın ve erkekten elde edilen verileri değerlendirdiler.
Ortaya çıkan sonucun gerçek bir olgu olduğunu ifade edenaraştırmacılar, bu yaş grubundaki kadınların yaklaşık yüzde 3’ünün, erkeklerinise sadece yüzde 1’inin felce yakalandığını bildiriyorlar.
Bu sonuç, kadınlarda felç geçirmenin erkeklere göre 3.12 katfazla olduğu 45 ila 54 yaş gurubundan elde edilmiş görünüyor.
Bunun nedenini bulmaya çalışan araştırmacılar, sigara kullanma, yüksek kan basıncı ve yüksek kolesterol gibi riski etkileyenfaktörlere baktılar. Ve şu sonuca vardılar: "Genel olarak erkeklerde gelenekselkardiyovasküler risk faktörleri bulunduğunu belirlemiş bulunuyoruz.”