Polikistik Over Sendromu'nda Sporun ve Diyetin Önemi

Sağlıklı yaşam artık herkesin gündeminde 1 numara. Ama hormonal bir düzensizliğiniz, diyabet vs. gibi metabolik bir hastalığınız varsa bu daha da önemli olacak. PKOS için de aynı şey geçerli.

Bugüne kadar gittiğim tüm doktorlar PKOS'un önemli sebep ve sonuçlarından birinin kilo olduğunu söyledi. Girift bir konu aslında yani hem PKOS'u tetikleyebiliyor hem de var olan PKOS'unu kilo ile daha kontrolsüz bir hal alabiliyor.

Diyet tabii ki çok önemli. Gerçekçi anlamda hamur işlerini bırakmanız gerekiyor. Ben 14 senelik bu maceramda hiç şeker sevemedim hatta şekerli içecekleri bile içmezdim, neyse ki şekerin tadını sevmiyorum. Fakat hamur işleri büyük bir sınavdı benim için. Tüm doktorların söylediği gibi insülin direnci sizi ele aldı mı önüne geçmek için çok uğraşıyorsunuz. Bu direnci tetiklememek için hamursuz bir yaşama geçmelisiniz. Ne makarna ne mantı ne beyaz ekmek ne de tuzlu kurabiyeler. Biliyorum çok zor :( Ama kesinlikle yedikçe yiyesiniz geliyor ve bu da size kilo olarak dönüyor. Bir dönem çok sevdiğim mantıyı birkaç gün üst üste yedim ve ardından gelen günlerde mantı yeme arzumu kesinlikle bastıramadım. Resmen kanınızda dolanan bir virüs gibi, bunu en iyi çikolata severler anlar sanrım, tam da öyle bir şey.

Ancak doktorumun son ültimatomlarıyla da geçtiğimiz mayıstan beri herhangi bir hamurişi yemiyorum. Bir şekilde ilk ay sabredince ileriki aylarda zaten canım çekmemeye başladı. Hayatımda ilk ve son kez bir bağımlılığımdan kurtuldum diyebilirim :) Meğer çok sevdiğimi sandığım şeyi aslında o kadar da çok sevmiyormuşum, onsuz da oluyormuş :)

Su içmenin önemini zaten artık bilmeyen yok aramızda...

Spor ve hareket ise diğer önemli konu. PKOS sadece diyetle kontrol edebileceğiniz bir hastalık değil. Mutlaka hareketli bir hayatınız olmalı. Artık arabayla işin kapısına kadar gitmek yok. Gerçekten de durakta otobüsten inip işinize yürümelisiniz. 

Bu da yetmez. Sevdiğiniz bir sporu yoğun olarak yapıyor olmalısınız. Bu spor sizi bol bol hareket ettiren, yağ oranınızı azaltan bir spor olmalı. Faydasını göreceğinizden emin olabilirsiniz. Ben çok sık kayak yapan (kış sezonunda neredeyse her haftasonu) ve yazın da yine her haftasonu uzun saatler bisiklet paten yapan biriyim ancak bunların hiçbiri yeterli olmuyordu. Ne zaman ki hergün düzenli olarak yürümeye başladım PKOS'um da düzene girdi. Doktorum bunun önemini hep söylerdi ama kendim tecrübe edene kadar kulak asmamıştım.

Hatta ilaç tedavimi kestiğimiz günden sonra gene birkaç ay hiç adet göremedim, geçtiğimiz bayramda uzun bir Amerika tatili yaptım ve hergün 5-6 saatlik turistik yürüyüşlerim Türkiye'ye dönünce meyvesini verdi. Aylar sonra ilk kez ilaçsız bir şekilde vücudum düzene girdi. Tabii ki hiçbirimiz günde 5-6 saat yürüyecek vakit lüksüne sahip değiliz ama 45 dakikalık yürüyüşler veya 15 dakikalık bir bisiklet turu bile fark yaratıyor, inanmalısınız.