kullanici2134

Kolit

Takip et
5 years ago


Ülseratif Kolit ile Beşinci Yılım

Öncelikle uzun bir yazı olacak. Çünkü 5 yıllık ÜK serüvenimi, bana iyi ve kötü gelen şeyleri, diyetimi ve tecrübelerimi aktaracağım. Sabırla okumanızı tavsiye ederim.

 ÜLSERATİF KOLİT HİKAYEM

Yaklaşık beş yıldır Ülseratif Kolit hastasıyım. Bu siteden hastaların yorumlarını düzenli olarak okuyordum ancak yazmak hiç aklıma gelmemişti. Geçen ben de, Belki yazacaklarım başkalarına yardımcı olur, belki de başkaları bana yardımcı olur ümidiyle hastalığımı baştan sona kadar, bana iyi ve kötü gelen şeylerle birlikte tecrübelerimi yazmaya karar verdim. Bu hastalığa sahip olduğumu yaklaşık beş yıl önce öğrendik. Ondan önce de bir yıl boyunca bir araştırma hastanesinde Dizanteri tedavisi gördüm.  Şimdi hastalığım düzene girdi ve şükürler olsun ki gayet rahatım. Tedavime aynı şekilde devam ediyorum ancak hastalığı bu düzene sokana kadar gerçekten çok uğraştık. Hastalığım düzene girse de psikolojimi hala düzeltemedim ve nasıl düzelteceğimi de gerçekten bilemiyorum. Tuvalete girmeden dışarı çıkamaz oldum. Fazla uzatmadan hastalığımı en baştan bu güne kadar anlatmak istiyorum. Dediğim gibi yaklaşık bir yıl Dizanteri tedavisi gördüm. Denenen bir çok ilaç, yurtdışından getirilen bir ilaç vs. Ancak bu şikayetlerimi azaltmayınca bir yılın sonunda başka bir hastaneye gitmeye karar verdik. Neden bu kadar bekledik onu hala anlayamıyorum. Bu araştırma hastanesinden başka bir araştırma hastanesine gittik. Bu arada şikayetlerim hafif şiddette kanlı ishal ve karın ağrısıydı. Orada görüştüğümüz doktor Dizanteri hastalığının bu kadar uzun süremeyeceğini, ne olduğunu tam olarak anlayabilmemiz için kolonoskopi yaptırmam gerektiğini söyledi. Bence ÜK serüvenimdeki en büyük hatayı burada yaptım ve korktuğum için kolonoskopi yaptırmadım. Bir süre hastaneye gitmedik. Ta ki şikayetlerim tavan yapana kadar. Günde otuza yakın tuvalete çıkıyordum ve hepsi de kanlıydı. Karın ağrım dayanılamayacak seviyeye ulaşmıştı. Bunun yanında mide bulantısı, kusma, iştahsızlık, halsizlik, kansızlık gibi şikayetlerim de ortaya çıkmış ve çok şiddetli seyretmeye başlamıştı. Bunun üzerine başka bir hastaneye gitmeye karar verdik. Bu doktorum da bağırsakların incelenmeden ne olduğunu bilemeyeceğimizi söyleyip regloskopi yapmamız gerektiğini söyledi. Şikayetlerim o kadar ilerlemişti ki düşünmeden yaptırmaya karar verdim. Regloskopi sonucu ÜK hastası olduğumu öğrendim. Ayrıca biyopsi alındı ve sonucu temiz çıktı. 4*1 Asacol Tablet ve 2*1 Asacol Lavman kullanmaya başladım. Şikayetlerim azalsa da tamamen ortadan kalkmadı. Aradan kısa bir süre geçti ve şikayetlerim tekrar tavan yaptı. O zamanlar 15 yaşıma girmek üzereydim. Yarı yıl tatili bitmişti ve okulun ilk günü hastaneye gitmiştik. Doktor, aldığı kan tahlilleriyle enfeksiyon kaptığımı söyledi ve hastaneye yatırılmama karar verdi. İlk hafta enfeksiyona karşı ilaçlar ve serumlar kullandım. Şikayetlerim ciddi şekilde azalsa da tam anlamıyla geçmemişti. Bunun sonucunda doktorum tekrar regloskopi yaptırmam gerektiğini söyledi. Regloskopiden sonra kullandığım ilaçlara ek olarak Prednol Tablet kullanmaya başladım. Bu ilacı sadece sabah kullanıyordum. 48 mg kullanmaya başladığım ilaç kısa sürede etkisini gösterdi ve şikayetlerimi ortadan kaldırdı. Böylece ikinci hafta sonunda taburcu edildim. Bir süre sonra doktorum Prednolü sürekli kullanamayacağımı, azaltarak bırakacağımızı söyledi. Dozu düşürmeye başladık ancak henüz bırakmadan şikayetlerim tekrar ortaya çıktı. Tekrar 48 mg’lık doza başladık ve azaltarak bırakmaya çalışınca henüz bırakamadan şikayetlerim tekrarladı. Üçüncü seferde daha uzun süre 48 mg Prednol kullandık. Bu sefer de aynı şey oldu. Kullanırken şikayetlerim ortadan kalkıyor, bırakmayı deneyince şikayetlerim tekrar ortaya çıkıyordu. Çok sinir bozucu bir durumdu. Ayrıca kullananlar bu ilacın yan etkilerini bilir, suratım kocaman olmuş ve her yeri sivilceyle dolmaya başlamıştı. Bunların sonucunda doktorum Imurana başlamamız gerektiğini söylemiş ancak yaşım çok genç olduğu için başlatmaya cesaret edememişti. Genç ve tecrübesi az olan bir doktordu. Bundan dolayı beni başka bir doktora sevk etti. Ancak biz o doktora değil, bir tanıdığımızın tavsiyesiyle bir özel hastanedeki uzman doktora gittik. Yeni doktorum kolonoskopi yaptı ve hastalığın çok şiddetli seyrettiğini, bağırsağın büyük bir  bölümüne yayıldığını söyledi. Tüm bu kullandığım ilaçlara ek olarak 2*1 Imuran kullanmaya başlattı. Imuran, etkisini yaklaşık 6-7 ay gibi uzun bir süre sonunda gösterdiğini, bu yüzden de bu süre zarfında Prednol Tablet kullanacağımı söyledi. 5 ayın sonunda Prednolü aynı şekilde azaltarak kestik ancak şikayetlerim hemen, tekrar ortaya çıktı. 2 ay daha Prednol kullanıp Imuranın etkisini göstermesini beklesek de Prednolü bırakınca sonuç öncekilerden farklı olmadı. Bu sefer Imuranı 3*1 olarak kullanmaya başladık. 4 ay daha Prednol kullanarak tedaviye devam ettik. Tabi ki bu sürede Prednolü bırakmayı denesek de sonuç hep aynı oluyordu. Bu arada, defalarca regloskopi yaptırmak zorunda kaldık ve lavmanı, içine Prednol karıştırarak (Ampül halini), 1*1 şeklinde kullanmaya başladık. Bu süreç benim için oldukça stresliydi. Sosyal hayatım kalmamıştı resmen. Devamsızlık yüzünden sınıfta kalmak üzereydim. Seneye üniversite sınavına girecektim. Neyse ki bu 4 ayın sonunda Prednolü bırakabildim. Hastalığım artık düzene giriyordu. Zaman geçtikçe daha iyi hissediyordum. Bu süre sonunda yaklaşık 4 ay gayet iyiydim. Prednolü bıraktıktan 4 ay sonra bir atak yaşadım ancak bu atak neyse ki çok hafif geçti. Atak zamanında yine 2 ay Prednol kullanmıştım. Prednolü bıraktım ve yaklaşık 14 aydır atak yaşamıyorum, umarım daha da yaşamam. Şu anda 19 yaşımın ortalarındayım ve üniversitede hazırlık okuyorum. Bu 5 yıllık süreyi nasıl geçtim bilemiyorum.

DİYETİM

Hastaneye yattığım zaman doktorum beni bir diyetisyene sevk etmiş ve diyetime uymamı tavsiye etmişti. Hala oradan aldığım diyetimi uyguluyorum ve genelde bu hastalığın diyetle pek bir alakası yok dense de diyet bana gerçekten çok iyi geliyor. Diyetimi bozduğum zamanlarda karın ağrısı gibi şikayetler ortaya çıkıyor. Aşağıya hastalığım düzene girdikten sonra denediğim, zararı olan ve olmayan şeyleri yazıyorum;

TÜKETEBİLDİĞİM GIDALAR: Makarna, pirinç vb./ Ekmek, hamur işi vb./ Ayran, açık çay, ekşi ve hazır olmayan tüm meyve suları vb. asitsiz içecekler (Bazen limonata ve gazoz da içebiliyorum)/ Kaşar peynir (Kaşar peynir diyetimde yasak olsa da bana bir zararı olmuyor), beyaz peynir vb./ Tuz, nane ve kekik/ Mısır yağı hariç sıvı yağlar/ İşlenmiş etler hariç tüm et çeşitleri / İyi pişmiş sebzeler/ Yumurta/ Sütüz ve katı yağsız tatlılar/ Salça/ Çok ekşi ve acı olmayan turşular/ Simit, poğaça, kraker bisküvi, gevrek vb.

TÜKETEMEDİĞİM GIDALAR: Yağda kızarmış her şey/ Acı ve ekşi şeyler/ Asitli içecekler (Özellikle kola)/ Sütlü tatlılar/ Mısır yağı, tereyağı ve katı yağlar/ Acı baharatların tamamı/ Turunçgiller/ Sigara ve alkol (Zararı olup olmadığını denemesem de diyette yazdığı için buraya yazdım :D)

STRES

Doktorum, bu faktörün, bu hastalığı tetiklyen en önemli faktörlerden olduğunu söyledi. Ben pek ilgisi olduğunu düşünmesem de tüm ataklar en stresli olduğum zamanlara denk geldi ve ilgisi olduğunu öğrenmiş oldum :D. Kesinlikle kendinize bir veya birden fazla hobi edinin ve spora başlayın. Bunların bana verdiği fayda gerçekten çok fazla.



kullanici2134 demis ki:

İyi dilekleriniz için teşekkürler, umarım hepimiz unutabiliriz. Dediğiniz gibi, diyet kişiden kişiye değişiyor, bunu bazı doktorlar da söylemişti bana. Ben de bazı diyetisyenlere ve doktorlara başvurdum. Aldığım diyet listeleri neredeyse tamamen aynıydı. Bana tavsiye ettikleri şey de deneyerek nelerin dokunduğunu bulmak ve onlardan tamamen uzak durmak oldu. Geçmiş olsun.
Beğen (0) | Rapor | Permalink | 5 years ago

kullanici2168 demis ki:

Çok geçmiş olsun, umarım remisyon süreniz hep sürer hastalığı unutursunuz. Diyet kişiye göre değişiyor mesela bana ekmek, simit özellikle susamdan dolayı simit çok dokunuyor. simit yediğim gün kesin kanama oluyorum remisyon döneminde dahi olsam, kişinin kendine dokunanları deneyerek belirlemesi gerekiyor bence. Ben ümit aktaş, birçok beslenme uzmanı ve doktor önerisiyle çok ağır diyetler uyguladım. low food vb. beni çok zorladılar psikolojim alt üst oldu sürekli yasaklı yemekleri düşünür oldum. Bence gereksiz katı diyet yerine özellikle kanama ishal döneminde çiğ beslenmeyip, patlamış mısır gibi sert yırtıcı taneli hiçbir gıda tüketmeden süt ve sütlü tatlıdan uzak durup kendinize iyi gelen gıdaları tespit etmek önemli. siz öyle yapmışsınız. Tekrar geçmiş olsun.
Beğen (1) | Rapor | Permalink | 5 years ago
DMCA.com Protection Status